Yağmur Suyuna Okunabilecek Dua! Nisan Yağmurunun Şifası?

İnsanoğlu Her zaman için yağmurun bereket olduğuna inanmıştır. Çorak arazileri yeşerten, tarımı arttıran ve en temel ihtiyaç olan suya erişimi kolaylaştıran yağmur bundan dolayı insanlar tarafından aynı zamanda toplanıp biriktirilmektedir. Genellikle Nisan yağmuru olarak bilinen yağmurun şifası içinse en önemli kriter aslında en çok yağmurun görüldüğü ay olmasıdır.

Hatta Nisan çoğu zaman yağmur ayı olarak da anılabiliyor. Nisan yağmurlarının şifası ya da yağmurun bereketi üzerine bu kadar çok insanın dikkatini çeken unsur olması ise bilimsel açıdan da bazı araştırmaları beraberinde getiriyor. Diğer yağmurlarda da rastlanıyor olsa da aslında Nisan ayında çok fazla yağmur yağması direkt olarak bereket ile özdeşleştirilmesine imkân tanımıştır.

Bilhassa demir içeriği bilimse olarak yapılan araştırmalar neticesinde net olarak görülmüştür. Demir ise insana enerji veren en önemli maddelerin arasında yer alır. Günümüzde bu araştırmaların neticesinde de geçmişte olduğu gibi Nisan yağmuru toplamak isteyen insanların sayısı artıyor. Leğenler, kaplar, kovalar ve içerisine yağmur yağarken su dolabilecek her şey bu kapsamda evlerin önüne, cam saçaklarına ve bahçelere bırakılıyor.

Yağmurdan dolan su toplandıktan sonra yine kaplara aktarılarak uzun süre saklanıyor. Duş alırken, el yıkanırken, cilt bakımı yapılırken pek çok kişi bu sudan şifa arıyor. Hatta bazı amansız hastalıklar için de kullanıldığını görmek mümkün olabiliyor. Yağmur suyu biriktirerek bunu kullanmak isteyenlerin en çok tercih ettiği kullanım alanları ise şu şekildedir.

  • Saç Bakımı

Saçlarınızı yağmurda biriktirdiğiniz su ile yıkayarak bakım rutininizi güçlendirebilirsiniz. Daha sağlıklı saçlara sahip olmak ve aynı zamanda kepek, dökülme gibi durumlardan sıyrılmak mümkün olur.

  • Yüz Yıkama

Çoğu kişi bereketine inandığı Nisan yağmuru ile yüzünü yıkamayı tercih ediyor. Bu yağmur suyunun kamçılayıcı özelliğinden kaynaklı olup kişiye dinginlik veriyor.

  • Çiçek Bakımı

Yağmur suyu doğayı yeşerten, bitkilerin büyümesinde önemli bir rol oynayan temel faktörlerdendir. Dolayısıyla yağmur suyunu evinizde baktığınız çiçeklerin hızlı filizlenmesi, rengarenk açması ve daha dayanıklı olması için de kullanabilirsiniz.

Fakat yağmur suyunu biriktirmek ve yukarıda da bahsedildiği üzere saç bakımı, yüz yıkama ya da çiçek bakımı gibi farklı alanlarda kullanmak için dikkat etmeniz gereken önemli bir kriter var. Bu da hava kirliliği ve yaşadığınız lokasyonda bulunabilecek olası riskler. Eğer çok fazla fabrikanın olduğu, sanayileşmenin ağır bir biçimde gözlemlendiği, hava kirliliğinin arttığı bir noktadaysanız yağmur suyu bundan etkilenecektir. Biriktirmeniz ve kullanmanız dolayısıyla tavsiye edilmemektedir.

Nisan Yağmuru Neden Şifalı?

Nisan ayında yağan yağmurun şifalı olarak addedilmesi elbette ki yağmur suyunun en çok düştüğü ay olmasıyla da doğru orantılıdır. Aslında burada yağmurun şifalı olduğunu ifade etmek çok daha doğrudur. Ki bunun nedeni de bilimsel olarak yapılan bir takım araştırmalar sonucunda bulunuyor. Havada asılı olan bazı zerreler aslında insan hayatına faydalı sonuçlar doğuruyor. Fakat ne yazık ki beşeri şartlar ve girişimler bundan faydalanmamızın önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor.

Örneğin hava kirliliğinin artması, fabrikalar ve sanayileşme gibi etkiler havada asılı olan bu zerrelere kükürt gibi ya da karbon gibi insan sağlığını negatif yönde etkileyecek partiküllerle zehirliyor. İşte bu durumda büyükşehirlerde, sanayileşmenin olduğu alanlarda ve hava kirliliğinin arttığı bölgelerde yağmur suyu tüm şifasını kaybetmiş oluyor.

Yine de hava kirliliği yaşanmayan, daha rafine hayatların mümkün olduğu, köy ve doğa yaşamının aktif olarak devam ettiği alanlarda yağmur suyunun bereketi sürüyor. Nisan yağmurunun şifası da bu bağlamda halen daha bahsedilmeye değer. Hz. Enes rivayetine bakıldığında ‘’Hz. Muhammed(SAV) ile bir gün yağmura yakalandık. O gün Resulallah hemen başını açtı ve yağmura kucak açtı. Dedi ki bu yağmur O’nun yarattığı en yeni rahmettir’’ buyruluyor.

Nisan Yağmurunun Faydaları Bilimsel Olarak Açıklandı Mı?

Araştırmalar neticesinde Nisan ayında yağan yağmurun diğer aylarda yağan yağmurdan biraz daha farklı olduğu saptanmıştır. Çok sık yağmur yağmasının dışında aynı zamanda ilkbahar ile beraber tüm doğanın yeşerdiği ve aslında bir devir daimin başladığı süreçleri kapsaması bunun ilk sinyallerini veriyor.

Çiçek polenleri, reçineler, çiçek tozları, bitkilerin partikülleri havaya kadar saçılırken yağan bir yağmur tüm bunları geri yeryüzüne indirmektedir. Geçmiş dönmelerde Mevlana’nın yanında bulunan Mevleviler tarafından sürdürülmüş bir gelenekten söz etmek mümkündür. Mevleviler her zaman için Nisan taşı dedikleri ve yağmur suyunu toplamak için açıkta bıraktıkları kaplarla bilinirler. Nisan yağmuru yağdıkça bu kaplara doluşur ve bu kaplarda toplanan sular Mevlevileri ziyaret edenlere ikram edilirdi.

Nisan yağmurunun şifası o zamanlardan beri gelen bir gerçektir. Hem yağmur yağan bölgeyi canlandırması hem de içen insan için şifa niyetine olması bunun göstergesidir. Bilimsel olarak nisan yağmurunun faydaları üzerine yapılan çalışmalarda şu sonuçlara varılmıştır.

Demir Eksikliği

Özellikle Nisan yağmurları demir oranı en yüksek yağışlar arasındadır. Bu yüzdendir ki demir eksikliği teşhisi konmuş kişiler yağmurdan faydalanabilirler. Araştırmaların başındaki bir profesör konuyu saptadıktan sonra insanlara ‘’Nisan yağmurunun altında ıslanmadan hemen önce demir oranınızı ölçtürün ve ıslandıktan sonra tekrar test verin. Aradaki farkı görmeniz mümkün olacaktır’’ demiştir.

Cilt ve Saç Bakımı

Özellikle saç bakımını doğal yollarla yapmak, katkı maddesi ve kimyasallardan uzak durmak isteyenler için bulunmaz bir nimettir. Nisan yağmuru ile daha gür, daha sağlıklı ve bakımlı saçlara sahip olunabilir. Cilt bakımında da normal su yerine kullanılabilir. Cildi besler ve daha parlak bir görünüm yaratır.

Maya

Maya olarak kullanılan suyun Nisan yağmuru suyu olması çok daha iyi sonuçlar alınmasını sağlar. Mayalama işlemini yaparken laktik asit yönünden zengin olan bu yağmur suyunun tercih edilmesi bundan kaynaklıdır.

Çocuk Sahibi Olmak

Bazı araştırmalar olduğu öne sürülen bu konuyla ilgili de alimlerin net olarak tavsiyelerine rastlamak mümkündür. Bir türlü çocuk sahibi olamayan çiftlerin Nisan yağmuru içerek şifa bulmayı dilemesi geçmişten beri var olan bir gelenektir.

Nisan Yağmuru Ne Zaman Toplanabilir?

Nisan yağmuru toplamak için uygun zamanın ne zaman olduğunu merak ediyorsanız Rumi takvim düzenine bakmanız gerekir. Rumi takvim düzeninde Nisan ayının 7.günü itibariyle Nisan yağmuru toplamaya başlayabilirsiniz. Bu ay sonuna kadar toplayabileceğiniz anlamına gelir.

Yağmur Suyuna Hangi Dualar Okunabilir?

Yağmur suyu toplandıktan sonra daha da bereketli olmasını amaçlayanlar için bazı dua önerileri vardır. Yağmur suyuna dua okuyarak bunu sağlamak mümkündür. Topladığınız yağmur suyunun üzerine bu duaları okumak ve ardından da 7 gün boyunca içmek şifa sağlar.

Suyun üzerine 70 kez Fatiha suresi, 70 kez İhlas suresi, 70 kez Ayetel Kursi, 70 kez ise Felak ve Nas okunmalıdır. Okuduktan sonra başlayacak olan 7 günlük süreç çok önemlidir. Bu 7 gün boyunca üzerine dua okuduğunuz sudan sabah vakti içmeniz durumunda hastalıklara şifa olabilir.

Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV) hadislerinden birisinde ‘’Resulallah (SAV) hastalıklardan arınmak için önce Mu’avvizeteyn surelerini okur sonrasında da eline üflerdi. Ardından da ifakat dilenmek için ellerini vücudunu sıvazlardı’’ buyruluyor. Burada Mu’avvizeteyn sureleri Felak ve Nas sureleridir. Aynı zamanda bunun dışında ‘’Allah’ım sen hem burada hem de ahiret hayatımızda bize iyilik bahşet. Bizi cehennemden koruyacak olan yalnızca sensin’’ şeklinde dua ettiği de hadislerde görülüyor.

Kuran-ı Kerim’de Yağmur İle İlgili Ayetler

Kuran-ı Kerim’de de yağmur ile ilgili pek çok ayete rastlamak mümkün. Aynı zamanda Kehf Suresi bununla alakalı güzel bir kıssaya sahip. Hz. Musa ve Hz. Hızır ile ilgili olan bu kıssa suyun ne kadar mucizevi ve hayatın ne kadar önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir.

Kıssa Hz. Musa’nın Hz. Hızır ile buluşmak için genç bir arkadaşıyla yola çıkmasıyla başlıyor. Ayrıca Hz. Hızır ile buluşacağı yeri anlayabilmesi adına yanına bir ölü balık alıyor. Rivayete göre Hz. Musa’nın yanında taşıdığı bu balık canlandığı vakit Hz. Hızır ile buluşacağı yere ulaşmış olacaktır.

İki derenin aktığı bir noktaya geldiklerinde Hz. Musa’nın genç arkadaşı balığı kayanın üzerine bırakıyor. Öyle ki kayanın altı su kaynaklarının bulunduğu, derenin sürekli ıslattığı bir noktayı temsil ediyor. Burada balık canlanıveriyor ve suya atlayıp gözden kayboluyor. Hz. Musa’nın genç arkadaşı bu durumu kendisine söylemiyor olsa da Hz. Hızır ile buluşacağı yerin burası olduğunu fark edince durumu anlamış oluyor. Suyun kaynağına ‘’hayatın kaynağı’’ denilmesinin sebebi de bu olarak görülüyor. Söylemlerde de ‘’suyun deyip canlandıramayacağı bir şey yoktur’’ buyruluyor.

Kuran-ı Kerim’in ayetlerinde su ile ilgili en çarpıcı ayetlerden birisi ise Enbiya suresinin 21/30.ayetidir. Ayeti kerime ‘’Biz bir hayata sahip olan, canlı olan her şeyi istisnasız olarak su ile yarattık. Hala inanmayanlar mı var?’’ buyuruyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap